Yatırım tarihinin en bilinen dolandırıcılık yöntemlerinden biri olan Ponzi Şeması nedir, ne anlama gelir ve bilinen ilk örneği nedir?

Bu içeriğimizde yeni yatırımcılardan toplanan ödemelerin, önceki yatırımcılara ödeme yapmak için kullanıldığı sahte bir yatırım programı olan Ponzi Şeması hakkında merak edilen önemli noktaları ele aldık.

Ponzi Şeması Nedir?

Ponzi Şeması, yatırımcılara çok az riskle yüksek getiri oranları vaat eden ve yeni yatırımcılardan gelen fonlarla eski yatırımcılara kâr ödenen hileli bir yatırım dolandırıcılığı yöntemidir.

Ponzi Şeması, yeni yatırımcılar tarafından sağlanan fonların eski yatırımcılara ödeme yapmak için kullanılması yönünden Piramit Sistemi olarak da bilinen saadet zinciri modeline oldukça benzer çünkü her iki model de yeni yatırımcılar tükendiğinde ve dolaşımı sağlayacak yeni nakit akışı kalmadığında sona erer.

Ponzi Şeması Nedir?

Ponzi isimlendirmesi, 1920’li yıllarda bu modeli kullanarak büyük miktarda vurguna imza atan İtalyan iş insanı Charles Ponzi’den gelmektedir.

Ancak bu modelin kullanımına yönelik bilinen ilk örnekler 19. yüzyılda Almanya’da yaşamış olan Adele Spitzeder’e kadar uzanmaktadır.

Ayrıca Ponzi Şeması olarak bilinen bu modelin yaygın olarak kullanılan yöntemlerine Charles Dickens tarafından yazılan ve sırasıyla 1844 ve 1857 yıllarında yayımlanan Martin Chuzzlewit ve Little Dorrit isimli romanlarda da yer verilmektedir.

Charles Ponzi ve Ponzi Şeması Olayı

Charles Ponzi tarafından 1919 yılında uygulanmaya başlanan yaratıcı plan ABD Posta Servisi’ne odaklanmıştı.

Posta Servisi o dönemlerde göndericinin giden ve gelen posta ücretlerini önceden ödemesine ve yazışmalarına dâhil etmesine olanak sunan uluslararası cevap kuponları geliştirmişti.

Bu sayede yurt dışına mektup gönderen bir kişi uluslararası cevap kuponunu kullanarak alıcı tarafından gönderilecek olan cevap mektubunun posta ücretini alıcı adına ödeyebiliyordu.

Burada dikkate alınması gereken en önemli nokta, uluslararası cevap kuponlarının satın alındığı ülkedeki yerel posta ücretleri üzerinden fiyatlandırıldığıdır. Dolayısı ile farklı ülkelerin farklı fiyatlar uygulaması, uluslararası cevap kuponları için arbitraj imkanı yaratıyordu.

Charles Ponzi ve Ponzi Şeması Olayı

Charles Ponzi başlangıçta bu fiyat farklılıklarından faydalanarak arbitraj yolu ile meşru bir şekilde para kazanmaya başladı.

Öyle ki Ponzi, İtalya’dan alınan bir kuponu Amerika’da satmanın masraflar dâhil edildiğinde bile %400’ün üzerinde kâr getirdiğini öne sürüyordu.

Ponzi, bir sonraki aşamada bu fırsatı değerlendirmek için tercümanlık işinden ayrıldı ancak çok sayıda kupon satın almak için çok fazla paraya ihtiyacı vardı.

Başlangıçta, aralarında Hanover Trust Company de dâhil olmak üzere birkaç bankadan borç para almaya çalıştı ancak bu amacı başarıya ulaşamadı.

Ardından halktan bu amaçla para toplamak için bir anonim şirketi kurdu. Ayrıca Boston’daki arkadaşlarına giderek yatırımlarını 90 gün gibi kısa bir süre içerisinde ikiye katlama sözü verdi.

Ponzi bir sonraki aşamada bu oranı artırma yolunu tercih etti ve 45 günlük dönem için %50 faiz oranı vaat etti.

** 45 günlük dönem için vaat edilen %50 faiz oranı bileşik olarak hesaplandığında 90 gün için %125 oranına tekabül etmektedir. Bu nedenle 90 günlük dönem için uyarlandığında ilk faiz oranından daha yüksektir. Ayrıca daha kısa süreli dönemler yatırımcıların risk iştahını önemli ölçüde etkilediği için daha çok yatırımcının sisteme dâhil olmasını teşvik eder.

Bu getiri vaatlerinin ne kadar fazla olduğunu anlamak için bankaların aynı dönemde mevduat hesaplarına 1 yıllık vade için yalnızca %5 faiz sunduğunu vurgulamak doğru olacaktır.

Charles Ponzi, bu planı gerçeğe dönüştürmek için Menkul Kıymetler Borsası Şirketi olarak isimlendirdiği anonim şirketini kurdu.

Şirketin kurulduğu ilk ayda 18 kişi toplamda 1.800 dolar değerinde yatırım yaptı. Ponzi, bir sonraki ay yeni yatırımcılardan gelen paralar ile ilk üyelere ödeme gerçekleştirdi.

Planının ilk getirilerini elde eden Ponzi, Boston sınırlarında yer alan School Street’te yeni ve büyük bir ofis açtı. Bu hamle vaatlerinin daha çok kişi tarafından duyulmasını ve yatırımların artmasını sağladı.

Takvimler Mart 1920 tarihini gösterdiğinde toplam yatırım tutarı 25.000 dolar seviyesine yükseldi. Bu tutarı enflasyon bazında uyarladığımızda 2023 yılı için yaklaşık 375.000 dolara tekabül etmektedir.

Yalnızca üç ay sonra, yani Haziran 1920 tarihinde şirkete yapılan toplam yatırım tutarı 2023 yılı için 37.500.000 dolara tekabül eden 2.500.000 dolar olmuştu.

Temmuz ayının başında haftada 1.000.000 dolar (2023 için 15.000.000 dolar) kazanan Ponzi, aynı ayın sonlarına doğru günde 1.000.000 dolar kazanır hâle gelmişti.

Öyle ki Ponzi’nin şirketine yatırım yapan insanların çoğu evlerini ipotek ediyor, mevcut birikimlerinin tamamını veriyor ve hatta elde ettikleri kârları bile sistemde işletmek için çekmiyorlardı.

Ponzi eski yatırımcılara yeni yatırımcılar tarafından sağlanan fon ile kâr ödemeye devam ederken uluslararası cevap kuponlarını nakde çevirmenin bir yolunu bulamamıştı. Hatta bir noktada bu kuponları paraya çevirmenin lojistik olarak imkansız olduğunu fark etti.

Örneğin yalnızca ilk 18 yatırımcı tarafından sağlanan 1.800 dolarlık fon için bile 53.000 posta kuponu gerekiyordu.

Binlerce yatırımcının yer aldığı mevcut durumda ise Titanik büyüklüğündeki gemilerin Avrupa ile Amerika arasında defalarca kez gitmesi ve gelmesi gerekecekti.

Ponzi bu durumun farkında olsa da lüks yaşantısından kopamadı ve sistemi sürdürmeye devam etti. Bir noktada ödenmesi gereken kârın bir kısmını karşılaması için makarna ve şarap şirketi satın aldı.

Ponzi’nin bu hızlı yükselişi kimi cephelerde çeşitli şüphelerin uyanmasına neden oldu.

Bostonlu bir finans yazarı Ponzi’nin bu kadar kısa bir sürede bu kadar yüksek bir getiri sağlamasının mümkün olmadığını öne sürdü ancak Ponzi, bir iftira davası açarak 500.000 dolar tazminat kazandı.

O günün yasaları ispat yükünü yazara ve yayıncıya yüklediği için Ponzi ile ilişkili şüphelere yönelik içerikler bir süre boyunca ortadan kalkacaktı.

Bu süreçte zaman zaman sistemden çekilmek isteyen yatırımcılar olmuştu ancak Ponzi onlara ödemelerini yaptı ve bunu gören diğer yatırımcılar çekilmekten vazgeçti.

Ancak Boston Post bünyesinde yer alan bazı araştırmacı gazeteciler, Ağustos 1920 tarihinde şirketi daha derin bir şekilde araştırmaya ve gerçekleri ortaya dökmeye başladı.

Nihayetinde Charles Ponzi, 12 Ağustos 1920 tarihinde tutuklandı ve işlediği suçlardan ötürü hapis cezasına çarptırıldı.

Tüm bu süreç, on binlerce yatırımcının toplamda 20.000.000 dolar (2023 yılı için yaklaşık 300.000.000 dolar) değerinde para kaybetmesine ve aralarında Hanover Trust da olmak üzere birkaç bankanın ve şirketin batmasına neden oldu.

Ancak Charles Ponzi, bu modelini uygulayan ne ilk kişiydi ne de son kişi olacaktı.

Yakın dönemdeki popüler örneklerden birisi olan Bernie Madoff tarafından da uygulanan ve 2008 yılında açığa çıkan bu model, Ponzi’nin yaklaşık 53 katı büyüklüğünde olan 18 milyar dolar tutarında zarara yol açtı.

Ponzi Şeması Nasıl Anlaşılır?

  • Risksiz veya Az Riskli Yüksek Getiri Vaatleri
  • Piyasa Koşullarından Bağımsız Olarak Düzenli Getiri Akışı
  • Gizli veya Açıklanamayacak Kadar Karmaşık Yatırım Stratejileri
  • Paralarını Çekmekte Zorluk Yaşayan Yatırımcılar

Herhangi bir Ponzi sistemini ayırt etmek için kullanabileceğiniz net kriterler olmasa da çoğu Ponzi sistemi fark edilir ve dikkat çekici ortak özelliklere sahiptir.

Öncelikle hemen her yatırımın belirli miktarda risk içerdiği bilinmelidir. Herhangi bir finansal yatırımın gelecekte iyi bir performans göstereceği kesin olarak garanti edilemez.

Çoğu yatırım zaman içerisinde hem yukarı hem de aşağı yönlü gitme eğilimindedir. Genel piyasa koşullarından bağımsız olarak düzenli şekilde pozitif getiri sağlayan bir yatırım şüpheli olarak kabul edilmelidir.

Ayrıca satış danışmanlarının aşırı ısrarcı veya agresif satış yöntemleri ve yatırımın vadesi dolduğunda elde edilen kârın işletilmek için bir sonraki döneme devredilmesine yönelik sıkı baskı da ayırt edici yöntemlerden birisi olabilir.

Ponzi sistemleri genellikle bir başlangıç yatırımı gerektirir ve piyasa ortalamasının üzerinde getiri vaat eder.

İşletmecinin, yatırımcının bilgi veya beceri eksikliğinden faydalanması ve bazen program hakkında bilgi vermekten kaçınmak için özel ve gizli bir yatırım stratejisi kullandığını iddia etmesi yaygın bir durumdur.

Vaat edilen yüksek getiri çoğu zaman yatırımcıların elde ettikleri kârları da işletmesine – yani sistemde bırakmasına – neden olur. Bu nedenle planı uygulayan kişi gerçekte çok fazla ödeme yapmak zorunda kalmaz.

Bunun yerine yatırımcılara ne kadar getiri elde ettiklerini belirten beyanlar gönderilir. Bu ise yüksek getirili bir yatırım olduğu yanılsamasını sürdürür.

İşletmeci, yatırımcıların başlangıç ödemelerini sistemde bırakmasına yönelik yeni ve yüksek getirili ek planlar da sunabilir.

Bazı yatırımcılar mevcut fonlarını getirilerle birlikte çekmek istediğinde istekleri derhal işleme alınır ve diğer tüm yatırımcılara fonun mali açıdan sağlam olduğu izlenimi verilir.

Ponzi sistemleri bazen meşru yatırım araçları olarak başlayıp beklenmedik şekilde para kaybeden veya vaat edilen getirileri elde edemeyen sistemlerde de ortaya çıkabilir.

Yani işletmeci başlangıçta meşru ve iyi niyetli olarak başlasa da, planı mali açıdan karşılayamadığı için daha sonradan bu sisteme yönelebilir.

Enucuzu.com

Enucuzu.com ile en ucuz uçak ve otobüs bileti kampanyalarını takip edin, bir sonraki seyahatinizi şimdiden planmaya başlayın!


enucuzu.com ©2023 – Tüm Hakları Saklıdır